Dudak Kanseri Tedavisi

Sağlık Eyl 10, 2022 Yorum Yok

Dudaklar ağız boşluğunun ön sınırını oluşturmaktadırlar. Ağız içerisindeki sıvıların dışarıya akmasının önlenilebilmesinde, çiğneme, yutma ve konuşmada önem arz eden rol oynarlar. Dudaklar bunun yanı sıra görüntü ve yüz anlatımını sağladıklarından estetik yönden de önem arz eder.

Dudak içerisinde bulunan ve ağız açıklığını çepeçevre saran bir kas dokusu mevcuttur. Yüzün birçok mimik kası bu dudak kasına tutunur. Bu kasın alt bölgesinde ufak tükürük bezleri bulundurmakta olan yumuşak doku ve onun üzerini örten ağız mukozası bulunmaktadır. Dudak kanseri ağız boşluğunda en fazla görülen kanserdir (%25-30). Olguların %90’inda yassı hücreli karsinom mevcuttur ve olguların %90’ı alt dudakta görülmektedir. Genelde sigara içen bireylerde 50-60 yaş civarında görülür. Altta yatan en önem arz eden etmen güneş ışınlarına uzun vakit maruz kalmaktır. Pipo, sigara, diş hijyeni sorunluluğu ve süreğen alkolizm de dudak kanseri gelişmesine etki etmektedir.

Dudak Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Dudak kanseri basit bir şekilde teşhis edilir. Erken zamanlarında karakteristik şekilde sık kabuklanan ve soyulduğunda kanayan, aylar senelerce iyileşmeyen yara şeklindedir. Beyaz sert bir zemin üstünde kabuklu bir yara olarak görülmektedir. İleri dönemlerde genişliği artmış derinleşmiş yara ya da kitle olarak görülmektedir. Bu şikayetlerle gelmekte olan hastada tam bir kulak burun boğaz muayenesi yapılması gereklidir.

Tanı:

Tanı koymak için yara kenarlarından sağlam olan dokuyu da içeren biyopsi alınmaktadır. Erken yakalanan olgularda uzak yayılım araştırmak lüzumsuzdur, çünkü erken dönemde erken metastaz riski %2 civarındadır.

Dudak Kanseri Tedavisi

Tedavi edilebilmektedir baş-boyun kanserleri içerisinde bulunan dudak kanserlerinde 5 yıllık yaşam şansı %90’dir. Tanının erken konulması bunda en önem arz eden etkendir. Tedavi edilmeden bırakılan kanserler çevre dokulara ve uzak dokulara yayılım (metastaz) gösterir. Tanı esnasında boyundaki lenf bezlerinde yayılım bulunması rahatsızlığın gidişindeki en önem arz eden belirleyicilerdendir. Tümörün yeterli temizlenilmesi, boyundaki lenf nodlarının (bezelerinin) temizlenilmesi ve iyi bir rekonstrüksiyon (tekrardan yapılandırma) etkili tedavinin hedefidir. Erken lezyonlarda (yaralarda) cerrahi ve radyoterapi (ışın tedavisi) eşit şekilde etkilidir. Geniş lezyonlarda radyoterapinin tek başına etkinliği azalmaktadır. Olguların birçoğunda cerrahi tavsiye edilen tedavi yöntemidir. Bazı ileri vakalarda cerrahi sonra da radyoterapi verilmesi gerekebilir. İdeal rekonstrüksiyonda hedef görevini yapabilen estetik şekilde kabul edilir bir dudak oluşturmaktır.

Yorum Yok

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir